29 Haziran 2013 Cumartesi

Bazı İnsanlar

Bazı insanlarla iletişim kurabilmen, sadece onlarla aynı fikre sahip olma oranına bağlıdır.

Onlarla aynı düşünceleri paylaştığın ölçüde anlatabilirsin derdini onlara. Eğer onun doğru kabul ettiklerine ters bir şey söylersen, o noktadan itibaren kendini savunma moduna çeker. İstersen dünyanın en mantıklı izahlarını getir, dünya dönüyor de, o sırf sana zıt gitmek için dünyanın dönmediğini savunmaya başlar.

Bazı insanlar sırf kendi konuşma sırası gelsin diye dinlerler seni.

Dinlemek de değildir bu yaptıkları, olsa olsa beklemektir.

Sen siklerinde olmazsın onların fikirlerine ters düştüğün anda, istediğin kadar akla ve mantığa dayan, eğer onun doğru bildiği şeyin tersini savunuyorsan, o noktadan itibaren sen orospu çocuğusundur.

Bazı insanlar böyledir.

Batman Dark Knight'ı seyredeli yıllar oldu ama geçen gün durup dururken bi sahnesi geldi aklıma. Bizim Batman bi ara kendini sorguluyodu, mücadele ettiği kötü insanların "amacını" sorguluyordu, "iyi de moruk, neden?" diyordu. Yardımcı erkek oyuncu abimiz Michael Caine de çok güzel açıklıyordu durumu.


(Görsel olsun diye koydum resmi amına koduklarım, hemen piramit felan aramayın ehehe)

"Some men just want to watch the world burn."

Hoş bi hikâye anlatıyodu Michael Caine, ve sonunu şuraya bağlıyodu: "Bazı insanların amacı ne mantık, ne para, ne de başka bir şeydir. Onlarla hiçbir şekilde uzlaşamazsın. Bazı insanlar sadece dünyanın yandığını görmek ister."

Bazı insanlar böyledir işte.

Bazı insanlara anlatamazsın.

Bazı insanlara da dünyanın en açık seçik delillerini sunsan, yine de kabul ettiremezsin.

Bazı insanlar böyledir.

Bazı insanlar annesi orospu olmadığı halde kendisi bizzat orospu çocuğudur.

Geçen yazıda da belirttim, illuminati.org diye bi site açmış denyonun biri, ve bu siteye girince geri sayım başlıyormuş. O geri sayım da 7 Aralık 2011'de bitiyormuş.

Kıçımı yırtıyorum her asparagas habere atlamayın diye ama bunu anlatmayı beceremiyorum sanırım ya da etkili olamıyorum. Internet'te sikini sallasan bu illuminati.org haberlerine çarpar oldu son günlerde.

Size olacakları söyleyeyim mi?

yırtınsam da, "inanmayın asparagas haberlere" diye sayıklayıp dursa da, 8 Aralık 2011 günü, Allah'ın izniyle hayatımıza yine devam edecez ve göt kafalı ekşiciler "hani geri sayım vardı, bak bi şey olmadı işte, illuminati ne yeeaaa kandırıyolar sizi ehehehe" diyerek o nohut büyüklüğündeki beyinleriyle dünyada siyonizm ve Illuminati diye bir oluşumun olmadığını ispatlamış olacaklar.

Bazı insanlar böyledir.

Bazı insanlara anlatamazsınız derdinizi.

Bazı insanlar sizi dinlemek şöyle dursun, oturup hata yapmanızı beklerler. Ağzınızdan çıkan kelimeleri ayıklarlar içinde hata bulabilmek için, hata bulamasalar da kılıfına uydurup kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar.

Çünkü bazı insanlar orospu çocuğudur.

Satanizm ve New Age hakkında yakın tarihte 2 yazı yazdım. İlkinde, dünya çapındaki New Age tarikatlerini ve dejenere Tanrı inançlarını anlattım. İkincisinde de Burak Özdemir denen şarlatanı anlattım. Bakın bunlar inançlı insanların inançlarını yozlaştırıyorlar, "hepimizin içinde Tanrı var, hepimiz Tanrı'yız" gibi saçmalıklarla beyin yıkıyorlar diye 50 kere tekrar ettim. Buraya kadar "helal olsun dum. Ve sonra aynı havuz probleminin sadece sayılarını değiştirdim. Dedim ki, bakın İbn Arabi denen "İslam alimi"nin de böyle görüşleri var, bu şahsın da İslam'a ve Kuran'a TAMAMEN zıt düşen fikirleri var, o yüzden kimsenin etiketine ve ismine aldanmayın dedim. Ve ekledim; kendi aklınıza ve muhakeme yeteneğinize göre konuşun, başkalarının size "ezberlettiklerine" göre değil...

Ve dakikasında orospu çocuğu ilan edildim.

Bazı insanlara anlatamazsın.

Kafalarına göre Kuran'dan ayetler göstererek bana "gül kokulu hocaefendimiz" prensibine dayanan içi boş argümanlarla savundular İbn Arabi'yi. Kendisinin çok haşmetli bir mutasavvıf olduğunu, benim ise dinsiz cahil salak orospu çocuğu olduğumu dile getirdiler sağolsunlar. Bu konuyu uzatmayacam, çünkü üzerinde durulacak bir konu değil. He önem açısından çok önemli ve üzerinde durulmaya değer bir konu, fakat "kendi" aklına ve zekasına güvenen bir insan için 1 dakikada sonlanacak bir mevzu bu.

Neden mi?

Bak sevgili ezberci kardeşim, 3500 kere Arapça'sını okuduğun İhlas suresi "Allah Samettir" der. Samet nedir? Allah'ın sıfatlarından biri olan Samet; "gücü her şeye yeten, hiç kimseye muhtaç olmayan" anlamına gelir.

Peki İbn Arabi hazretleri ne der?

"Varlığımız onun varlığıdır. Varlığımız açısından biz O’na muhtaç, nefsinden zuhuru için O bize muhtaçtır" (Fususu'l Hikem, 1/83, el Halebi baskısı)

Allah'ın kullarına muhtaç olduğunu söyler Arabi. Çünkü panteist görüşe göre her şey Tanrı'dır. Buna dayanarak İbn Arabi efendi de "biz olmasak Allah var olmazdı, bu sebeple Allah kullarına muhtaçtır" der.

Bu daha neyin mücadelesi?

Daha kimi, neyi, neden savunuyorsun sen?

Kuran ne diyorsa onun %100 tersini söylemiştir İbn Arabi, nokta.
"O çok büyük alimdir, biz anlayamayız"dan başka bir argümanla savunamıyorsun di mi? Valla ben kendi zekâma güveniyorum, sen aksini iddia ediyorsan o senin kendi öz gerzekliğindir, beni bağlamaz.

Ulan Burak Özdemir de mi çok büyük alim?

Onu da mı anlamaya benim aklım ermiyor?

He canım, görürsem söylerim.

İsminin "İbn Arabi" olması, "tasavvuf" adı altında size çocukluğunuzdan beri iyi ambalajlarla tanıtılmış olması, aklınızın ve gözünüzün gördüğü gerçekleri kabul etmenizi engellemesin. "İkra!" (oku, düşün, sorgula, idrak et, analiz et) emriyle başlayan kitabın da sizden İLK isteği bunu kırmanızdır zaten. Bilmediğin dilde ibadet etmekten senin beynin sulanmış arkadaşım, göremiyorsun bunları sen.

Sen "zanna" göre fikir sahibi olmaya devam et, ışık seninle olsun güzel kardeşim.

Ulan 12. yüzyılda yaşamış olsa Arabi'ye "sus kâfir!" diyecek olan herifler, bugün gelmişler kuru sıkı "büyük İslam alimi, haşmetli mutasavvıf" laflarıyla adamı savunuyorlar bana.

Bazı insanlar çocukluklarında ne öğrendilerse körü körüne onu savunurlar, kopamazlar ondan, o göt yoktur onlarda. Güvenemezler "kendi" akıllarına. Fıroyt denen elemanı her seferinde haklı çıkarır bu çocukluk tramvası denyolar.

Bazı insanlar böyledir.

Ama bazıları da değildir.

Şu son haftada "hacı şu derneğe gidiyodum ama yazını okuyunca farkettim ne dolaplar döndüğünü, artık gitmiyorum, beyin yıkıyomuş bu adamlar" gibi kaç tane mail aldım biliyor musun sevgili örümcek beyinli arkadaşım? Onlarca... Mail atmayıp, "delillere" ve "aklına" göre hareket ederek neyin ne olduğunu anlamış olan daha kaç insan vardır sence? Muhtemelen binlerce... Bunu neden anlatıyorum sana biliyo musun? Göt ol da çatla diye.

Çünkü bazı insanlar da "aklına" göre hareket ediyor.

Bu blog'un ilk yazılarında "bir kişiye de ulaşsam kârdır" diyordum. Şimdi ne kadar "zengin" olduğumu görüyor musun? Sen ezbere yaşamaya devam et, bir gün o kokuşmuş, küflenmiş beyin hücrelerinle başbaşa kalacaksın. Belki o gün sen de "sorgularsın", ya da sorgulamayıp daha da saldırganlaşırsın. Alışığız zaten. Senin gibi fanatikler Turan Dursun'un ölümünü de "sevinç" ile karşıladılar zamanında. He ben de katılmam Turan Dursun'un çoğu argümanına, ama fanatik eşşoğlueşeklerden bir farkım var bu konuda; saygı.

Şimdi şu blog az daha popülerleşirse ben biliyorum ki ne cemaatçiliğim kalacak, ne masonluğum, ne de ajanlığım. Gayet farkındayım durumun, vasıfsız ve artniyetli öküzler tarafından yemediğim bok kalmayacak. Zira kibrine mahkum, vasat zekâlı salaklar kabul edemeyecekler sikindirik bir üniversite öğrencisinin, eski kıçıkırık bir inci sözlük yazarının bunları farketmiş olabileceğini. Altında başka bir şeyler arayacaklar.

Bazı insanlar böyledir.
Bazı insanlar 35000 yıl da yaşasalar oturdukları yerden başkalarına bok atmak dışında bir sike derman olmazlar.

Bazı insanlar kötüdür.

He bu sikimde mi? Ehehe, şu an sabah 11, altımda boxer, elimde sigara, "ehelehey" diye ayak parmaklarımı oynatarak Pamela'nın "İstanbul'dan gitmek lazım, rakı balık lazım" şarkısını dinlerken yazıyorum bu satırları. Sen düşün artık bu dalyarakları ne kadar önemsediğimi. Bu hıyarlara cevap veriyorsam, sırf şu "zanna" dayalı hareket eden sığırların gözü boyanmasın, bu topluma egemen olan gerizekalı insan çoğunluğunun kimler olduğunu görsünler diye cevap veriyorum.

Stratejim de bu zaten, kendimi haklı çıkarmakla uğraşacağıma, heryerinden falso fışkıran sığırların haksızlığını ifşa ediyorum. Bu çok daha kolay çünkü.

Sığır.
İyi ki varsın.

Canım benim.

Geçen yazıda yine paragraf paragraf hadiseler anlattım. Üşenmeyip yabancı kaynaklardan fotoğraflar bulup delillere dayandırdım bu anlattıklarımı. Sonra her zamanki gibi nacizane parçaları birleştirdim, bakın görün böyle böyleymiş dedim. Ama hepsini siktir edin, valla bak. Illuminati'ymiş, Rockefeller Kardeşliğiymiş, bunların sonu yok, bunlar olmasa başkaları olacaktı çünkü. Zira İblis bu dünyada hep var, hep varolacak, ona tabi olanlar da hep olacak. O nedenle tüm o anlattıklarımı siktir edin, fakat o yazıda es geçmemeniz gereken birkaç cümle vardı. Yazının en önemli kısmı da orasıydı, aha da şu:
"Ders kitabında ya da televizyonda görmedikçe hiçbir şeyi gerçek kabul edecek cesaretiniz kalmadı mı sizin? Kendi aklınıza ve vicdanınıza hiç mi güveniniz kalmadı artık? Hangi ara bu hale geldiniz ulan?"

Bu kadarını kapmış olsanız bile yeterliydi benim için.

Toplumun bir şeyi doğru ya da yanlış kabul etmesinin, o şeyin doğruluğunu etkileme oranı % 0'dır.

Doğru doğrudur.

Bir kişi bilse bile, hatta kimse bilmese bile, doğru yine doğrudur.

O yüzden, Allah rızası için, ya da hangi değerlere inanıyorsanız onun aşkı için, bırakın başkalarının değer yargılarına göre yaşamayı. Azıcık da olsa "kendi" aklınıza inanın. Elinizde tatmin olmanıza yetecek kadar delil varsa çekinmeyin gerçeği dile getirmekten.

"Ayet" de zaten "delil" demektir, bunu biliyor muydunuz?

Tüm peygamberler de zaten devrimci olmuşlardır. Hz Muhammed keza, yaptığı şey çok büyük bir devrimdir. Yanlışları doğru kabul eden o salak, cahil, köhne topluma karşı mücadele vermiştir. Tıpkı diğer peygamberlerin de yaptığı gibi...

O yüzden, eğer inançlı iseniz, peygamberinize tabi olmak budur işte. Delillere ve aklınıza dayanarak hareket ederseniz, zaten Hz Muhammed'in sizden istemiş olabileceği en büyük şeyi başarmış olursunuz.

İnançlı değilseniz de, tarihte kendinize rol model seçtiğiniz ya da imrenerek baktığınız kişilerin, genelde toplum baskısına baş kaldırmış kişiler olduklarını aklınızda bulundurun.

Anarşist olmak değildir bu, he eğer yanlışları doğru kabul eden gerizekalı kitlelere karşı gelmek anarşistlikse, tüm peygamberler anarşistti o halde? Bob Marley anarşistti? Che anarşistti? Atatürk anarşistti? Nihat Genç de anarşist?

Ehehe.

Ama bazı insanlara anlatamazsın.

Bazı insanlar sadece dünya kendi gibi düşünen insanlarla dolsun taşsın isterler.

Bazı insanlar, insan değildir.


İnsanlıktan bahsetmişken, geçenlerde gözüme takıldı. Geçen sene bugünlerde Hacı Örüç isminde bir vatandaş eve döndüğünde orucunu açacak yemek bulamadığı için intihar ediyor. Yorum yapmak istemiyorum bu konu hakkında, söyleyecek pek söz yok zira. Fakat geçen gün Ekşi'de de başlığını gördüm bu olayın, "iftarda yemek bulamadığı için kendini asan baba" adında bir başlık var ve ilk entry'sinin şu şekilde sonlandığını görünce birden beynime kan fırladı:



Ulan ayı.

Ulan hayvan oğlu hayvan.

İnsan ölmüş, bir insan.

Sen bundan bile kendine bir pay çıkarma, bir çıkar peşindesin.

Sosyalizmi kuracakmış beyfendi.

Sen önce kendi kokuşmuş beynine kur "sosyalizmi". Kendin kölesi olmuşsun kapitalizmin ki ölen bir insanın üzerinden bile çıkar sağlama peşindesin. Ulan kapitalizm dediğimiz şey de "çıkarcılık" değil mi zaten?

Sıçayım senin komünizm anlayışına, kapitalist zavallı.

Böyle bir olayın üzerinden din, milliyetçilik vs propagandası yapan herife de aynılarını söylerdim, en ufak kuşkun olmasın. Zaten şu blog'da karşıma almadığım bi Rafet El Roman kaldı herhalde, onun da konusu geçmediği içindir ehehe.

Babam olsanız tanımam ulan hiçbirinizi. Göte göt derim.

Sonunuz -izm'le bittiği sürece, başınız ne olursa olsun hepiniz aynısınız zaten.

Sizler "kendiniz" değilsiniz, olamazsınız da.

Bazı insanlar böyledir işte.

Bazı insanlar, insan değildir.

Sevgilerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder