3 Ocak 2014 Cuma

Şehvet Servet Şöhret

BU GEZMEDEN SONRA ALLAH KABUL ETSİN DEĞİL, ALLAH AFFETSİN DENİR ANCAK
(SİZİN ARAPLARA VERDİĞİNİZ PARAYA YAZIK DEĞMEZDİ HAKKATEN)

Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun içinden “jet umre” skandalı çıktı. Soruşturma kapsamında yürütülen teknik takip esnasında, rüşvet aldığı tespit edilen bakanın danışmanının da bir jet kiralayarak eşi, çocukları ve anne babası ile birlikte günü birlik umreye gittiği belirlendi. Taraf’ın haberine göre, jetin tüm masraflarını ise bakanlığa iş yapan bir başka müteahhitin ödediği yine takipte tespit edildi. Ankara’yı sarsan, jet umrenin ayrıntıları şöyle:
Adı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna karışan ve kabine revizyonunda koltuklarını kaybeden dört bakanın, yakın çalışma arkadaşlarınında, rüşvet çarkından yararlandıkları ortaya çıktı. İstanbul cumhuriyet savcılığı tarafından yapılan soruşturmada, bakanların özel kalem müdürü ve danışman gibi yakın çalışma arkadaşları da teknik takibe takıldı. Bu esnada, kabinenin en havalı bakanları arasında yer alan bir bakanın danışmanın da ilginç bir rüşvet skandalı yine takip esnasında ortaya çıktı. Söz konusu danışman, yaklaşık iki ay önce, ailesine umre sürprizi yaptı. Ve bunun için, iş adamlarına günlük olarak jet kiralayan bir firmayı aradı. Firma, daha çok iş adamlarının kullandığı jeti, danışmana bir günlüğüne kiraya verdi. Danışman ise, eşi, çocukları, anne ve babasını günü birlik umreye götürdü. Sabahın erken saatlerinde Türkiye’den kalkan jet, gece geç saatlere kadar danışman ve ailesini bekledi. İ.B. isimli danışman ve ailesi de gece geç saatlerde umreden döndü.
Yine teknik takip esnasında, danışmanın jet umrenin faturasını bir müteahhit firmaya ödettiği tespit edildi. Buna göre, firma, danışmanın günübirlik jet umresi karşılığında yaklaşık 40 bin dolarlık fatura çıkardı. Söz konusu faturayı ise, danışmanın ricası üzerine bakanlığa iş yapan bir müteahhit firma ödedi. Danışman ve ailesi böylece, tek kuruş harcamadan kutsal topraklara ziyaret etme imkanı bulmuş oldular. Bu arada, 40 bin doların içinde hava alanına gidiş ve vergi bedellerinin de bulunduğu bildirildi. Öte yandan, ailesine umreye götürmek için jet kiralayan danışmanın, lüks yaşantısı sürdürdüğü takip sırasında ortaya çıktı. Buna göre, danışmanın Ankara’nın Çayyolu semtinde bir villada oturduğu eşine ait de yaklaşık değeri 340 bin lira olan Audi Q-7 aracın bulunduğu öğrenildi.
Zafer Çağlayan Umre
AKP böyle sömürülüyormuş! Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ikinci kademesi durdurulurken, ifade vermesi beklenen işadamlarından çoğunun yurtdışına giderek ‘yılbaşı nefesi’ aldıkları belirtiliyor. Bugün yarın kimler döner bilemeyiz. Değerli saatler ve bazı bakanların Paris’e götürülmesine ilişkin yazdıklarımıza bu kadar ilgi gösterilmesine doğrusu şaşırdık. Bir kaynağımız bize, beş ülkeye yapılan özel gezidekilere yeni iki bakanın da katıldığını söyledi. Paris’te Charles de Gaulle Havalimanı’na özel uçakla kimlerin indiği, üç yıldızlı Michelin restoranlarında kimlerin yemek yediği, Four Seasons Hotel’de (George V) ansızın önlerine çıkabilir. Zaten bunlar, telefon kayıtları savcılık dosyasında yer alıyor. Önemli olan şu; bu uçakları kim kiraladı, otel ve lokanta faturaları kimlere fatura edildi? En önemlisi de bu lokantalarda hangi şaraplar içilmelidir: Sassıcaıa (İtalyan), La Tache (Fransız) Evet, sadece Paris değil; New York, Londra, Milano ve Maldivler’e özel uçakla yapılan gezilerin de ortaya çıkarılması gerekmiyor mu bu soruşturmalar sırasında? Bazı bakanların danışmanları ve bürokratlarının da bu gezilerde bulundukları da not edilmeli.
Paris’e giden bakanlardan birinin danışmanı ile ilgili haberin dünkü Taraf’ta yayınlanması büyük tesadüf oldu. Hüseyin Özay imzalı haber, rüşvet operasyonunda yeni bir iddiayı gündeme getiriyor. Savcılık kayıtlarındaki belgelerden düzenlenen haberde, kabinenin ‘en havalı bakan’ının (Egemen Bağış) danışmanı İ.B.’nin (İbrahim Bayram), kiraladığı jetle 40 bin doları bulan günübirlik umrenin faturasını bir müteahhitin ödediği belirtiliyor. Danışman, bu jetle eşi, çocukları anne ve babasını umreye götürmüş. Uçağın parasını kim mi vermiş? Biz biliyoruz da, kendisinin açıklamasını bekliyoruz. Teknik takipte çıkan bir başka durumun da, bakan danışmanının Çayyolu’nda bir villada oturduğu, eşinin de 340 bin TL değerinde Audi Q7 cipe bindiği şeklinde. Bütün bu veriler şunu gösteriyor: Yandaşların Tayyip Erdoğan’ın partisini sömürdükleri açık. Erdoğan’ın birçok konuda farkında olmadığı anlaşılıyor.
Bu olaylar sırasında gözlerden kaçırılan bir söz var. Güvendiğimiz bir siyasetçinin ifadesine göre, kabinenin en dürüst bakanlarından biri sayılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün -diğeri de Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bakanlığı devir teslim töreninde şu sözleri her şeyi açık şekilde ifade ediyor: Çok şükür alnım ak olarak görevimi bırakıyorum. İnsanları neyin yoldan çıkardığını çok iyi biliyorum. Şehvet arzusu, servet arzusu ve şöhret arzusu yoldan çıkarır. Hiçbir savcı bu sözleri inceleme gereği nasıl duymaz!

(Yalçın Bayer, 2014)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder